Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), her sene sonunda BTK’nın (Bilgi Teknolojileri ve İrtibat Kurumu) yayınladığı dataları temel alarak hazırladığı haberleşme maliyetleri raporunun 2022 yılına ilişkin olanını geçtiğimiz günlerde yayınladı. Bir Ailenin Haberleşme Masrafları Raporu’na göre TELKODER, meskenlerinde bir sabit telefon ile geniş bant internet aboneliği bulunan ve her bireyi cep telefonu sınırı sahibi olan 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama haberleşme sarfiyatının, bundan evvelki yıla bakılırsa yaklaşık %25 oranında arttığını belirtti. Bu oranın resmi enflasyon olan %64,27’nin epey altında gerçekleştiğine dikkat çekti.
2021 yılında da yıllık resmi enflasyon TÜFE %36,08 olarak gerçekleşmiş bulunmasına karşın, haberleşme sarfiyatları yalnızca %13,41 oranında artmış ve bir daha yıllık enflasyonun çok gerisinde kalmıştı.
Elektronik Haberleşme dalının enflasyonun düşmesi tarafında olumlu katkısı var
TELKODER, dövizde yaşanan yüksek artış, kredi faizlerindeki artış, işçi masraflarındaki artış, güç fiyatlarındaki artış üzere tüm maliyet artışlarından direkt olarak etkilenen haberleşme dalının, bu artışları kullanıcı meblağlarına tam olarak yansıtılmadığına dikkat çekiyor.
TELKODER, 2021 yılında Özel İrtibat Vergisi’nin (ÖİV) yüzde 7,5’tan yüzde 10’a yükseltilmesine karşı çıkarak dünyanın hiç bir ülkesinde olmayan bu verginin büsbütün kaldırılması gerektiğini savunmuştu.
TELKODER İdare Şurası Lideri Halil Az Teberci mevzuyla ilgili olarak “Son senelerda sistemli olarak hazırladığımız Elektronik Haberleşmede Aile Sarfiyatları Araştırmasına bakılırsa, ailelerin bu yılki haberleşme masraflarında geçtiğimiz periyoda nazaran %25 artış bulunmasına karşın, bu artış enflasyon oranının fazlaca altında kaldı. Biz TELKODER olarak her vakit vatandaşlarımız için uygun maliyetli haberleşme hakkını savunuyoruz. Bu noktada %10’a yükseltilen Özel İrtibat Vergisi’nin kaldırılması gerektiğini, bu verginin bir meselain daha olmadığını ve bu üzere yüklerin insanımızın ucuz haberleşme hizmeti alma hakkını zorladığını da bir sefer daha hatırlatmak isterim. Öteki taraftan, temsil ettiğimiz alternatif telekomünikasyon şirketlerinin sürdürülebilirliğinin kıymetinin de üzerinde durmak gerekiyor. Enflasyonun resmi datalarına bakılırsa %64 (TÜFE) düzeyinde olduğu, doların da artmasıyla tüm üretim, altyapı, işletme maliyetlerinin etkilendiği bir ortamda bölümün hizmet bütçelerini gerekli oranda artıramadığını, düzgünleşme oranının kısıtlı kaldığını belirtmek isterim. Bu noktada bir istikrar kurulmalı ki vatandaşlarımız alternatif ve kaliteli haberleşme hizmetine, aktüel ekonomik kaideler özelinde uygun sayılabilecek fiyatlarla ulaşabilsinler.” değerlendirmesinde bulundu.
2021 yılında da yıllık resmi enflasyon TÜFE %36,08 olarak gerçekleşmiş bulunmasına karşın, haberleşme sarfiyatları yalnızca %13,41 oranında artmış ve bir daha yıllık enflasyonun çok gerisinde kalmıştı.
Elektronik Haberleşme dalının enflasyonun düşmesi tarafında olumlu katkısı var
TELKODER, dövizde yaşanan yüksek artış, kredi faizlerindeki artış, işçi masraflarındaki artış, güç fiyatlarındaki artış üzere tüm maliyet artışlarından direkt olarak etkilenen haberleşme dalının, bu artışları kullanıcı meblağlarına tam olarak yansıtılmadığına dikkat çekiyor.
TELKODER, 2021 yılında Özel İrtibat Vergisi’nin (ÖİV) yüzde 7,5’tan yüzde 10’a yükseltilmesine karşı çıkarak dünyanın hiç bir ülkesinde olmayan bu verginin büsbütün kaldırılması gerektiğini savunmuştu.
TELKODER İdare Şurası Lideri Halil Az Teberci mevzuyla ilgili olarak “Son senelerda sistemli olarak hazırladığımız Elektronik Haberleşmede Aile Sarfiyatları Araştırmasına bakılırsa, ailelerin bu yılki haberleşme masraflarında geçtiğimiz periyoda nazaran %25 artış bulunmasına karşın, bu artış enflasyon oranının fazlaca altında kaldı. Biz TELKODER olarak her vakit vatandaşlarımız için uygun maliyetli haberleşme hakkını savunuyoruz. Bu noktada %10’a yükseltilen Özel İrtibat Vergisi’nin kaldırılması gerektiğini, bu verginin bir meselain daha olmadığını ve bu üzere yüklerin insanımızın ucuz haberleşme hizmeti alma hakkını zorladığını da bir sefer daha hatırlatmak isterim. Öteki taraftan, temsil ettiğimiz alternatif telekomünikasyon şirketlerinin sürdürülebilirliğinin kıymetinin de üzerinde durmak gerekiyor. Enflasyonun resmi datalarına bakılırsa %64 (TÜFE) düzeyinde olduğu, doların da artmasıyla tüm üretim, altyapı, işletme maliyetlerinin etkilendiği bir ortamda bölümün hizmet bütçelerini gerekli oranda artıramadığını, düzgünleşme oranının kısıtlı kaldığını belirtmek isterim. Bu noktada bir istikrar kurulmalı ki vatandaşlarımız alternatif ve kaliteli haberleşme hizmetine, aktüel ekonomik kaideler özelinde uygun sayılabilecek fiyatlarla ulaşabilsinler.” değerlendirmesinde bulundu.