Afgan halkının birbirini kabul etmesini ve barışmasını istediklerini söz eden eski Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Afganistan’ın otoritesinin birkaç bireyle sonlandırılmaması gerektiğini söylemiş oldu.
Gani, geçmişteki yanılgıların yenidenlanması, halkın birbirini kabul etmemesi ve birbirine güvenmemesi durumunda yine savaş yaşanabileceğini kaydetti. Berbat olayları önlemenin yolunun gerçek ulusal birlik, net bir ekonomik dönüşüme odaklanmak ve halkın, bilhassa de bayanların hürmetini ve insani gururunu sağlamak olduğunu lisana getiren Gani, “Eğer ülkede savaş bir daha başlarsa, bu sefer bitirmek sıkıntı olacaktır” dedi.
Eşref Gani, Afganistan’daki savaşın şu an bittiğini lakin barışın çabucak hemen sağlanamadığını lisana getirdi.
‘Güç kazanmak kolaydır’
Mevcut durumdan kurtulmanın yolunun ulusal bir diyalogun sağlanması olduğunu belirten Gani, “Afganistan’ın kalıcı barışa ulaşması için bu diyaloğun gündemi açık olmalıdır. Ülkede yaşayan tüm bölümler bu diyalogda yer almalıdır” diye konuştu.
Gani, Afganistan halkının, açlıkla boğuştuğunun ve bu diyalogda evvela mevcut insani durumun ele alınması ve insani yardımların şeffaf bir biçimde yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ülkedeki insan kapasitesinin, gereken doğal ve finansal kaynakların kullanılması için ekonomik bir planın oluşturulması gerektiğini vurgulayan Gani, “Güç kazanmak kolaydır lakin onu pekiştirmek zordur” dedi.
Gani, ülkede evvel ulusal meşruiyetin kazanılması gerektiğini, bu olmadan bölgesel ve memleketler arası meşruiyetin mümkün olmadığını söylemiş oldu.
Ulusal meşruiyetin, tüm kısmın haklarının ve geleceğinin temin edilmesiyle sağlanacağını tabir eden Gani, “Ulusal meşruiyetin olmadığı ülkelerin, milletlerarası meşruiyet kazanması mümkün değildir ve milletlerarası meşruiyetin sağlanması için de bir planın olması gerekir” diye konuştu.
Gani, Afganistan halkının bu toprakların sahibi olduğunu ve bu niçinle gelecekteki idaresi, net bir tartışma ve fikir birliğiyle onların seçmesi gerektiğini kelamlarına ekledi.
Ne olmuştu?
Eski Cumhurbaşkanı Eşref Gani, 15 Ağustos’ta ABD’nin ülkeden çekilmesi akabinde Taliban’ın başşehir Kabil’e girmesiyle ülkeyi terk etmiş ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne sığınmıştı.
Gani, geçmişteki yanılgıların yenidenlanması, halkın birbirini kabul etmemesi ve birbirine güvenmemesi durumunda yine savaş yaşanabileceğini kaydetti. Berbat olayları önlemenin yolunun gerçek ulusal birlik, net bir ekonomik dönüşüme odaklanmak ve halkın, bilhassa de bayanların hürmetini ve insani gururunu sağlamak olduğunu lisana getiren Gani, “Eğer ülkede savaş bir daha başlarsa, bu sefer bitirmek sıkıntı olacaktır” dedi.
Eşref Gani, Afganistan’daki savaşın şu an bittiğini lakin barışın çabucak hemen sağlanamadığını lisana getirdi.
‘Güç kazanmak kolaydır’
Mevcut durumdan kurtulmanın yolunun ulusal bir diyalogun sağlanması olduğunu belirten Gani, “Afganistan’ın kalıcı barışa ulaşması için bu diyaloğun gündemi açık olmalıdır. Ülkede yaşayan tüm bölümler bu diyalogda yer almalıdır” diye konuştu.
Gani, Afganistan halkının, açlıkla boğuştuğunun ve bu diyalogda evvela mevcut insani durumun ele alınması ve insani yardımların şeffaf bir biçimde yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ülkedeki insan kapasitesinin, gereken doğal ve finansal kaynakların kullanılması için ekonomik bir planın oluşturulması gerektiğini vurgulayan Gani, “Güç kazanmak kolaydır lakin onu pekiştirmek zordur” dedi.
Gani, ülkede evvel ulusal meşruiyetin kazanılması gerektiğini, bu olmadan bölgesel ve memleketler arası meşruiyetin mümkün olmadığını söylemiş oldu.
Ulusal meşruiyetin, tüm kısmın haklarının ve geleceğinin temin edilmesiyle sağlanacağını tabir eden Gani, “Ulusal meşruiyetin olmadığı ülkelerin, milletlerarası meşruiyet kazanması mümkün değildir ve milletlerarası meşruiyetin sağlanması için de bir planın olması gerekir” diye konuştu.
Gani, Afganistan halkının bu toprakların sahibi olduğunu ve bu niçinle gelecekteki idaresi, net bir tartışma ve fikir birliğiyle onların seçmesi gerektiğini kelamlarına ekledi.
Ne olmuştu?
Eski Cumhurbaşkanı Eşref Gani, 15 Ağustos’ta ABD’nin ülkeden çekilmesi akabinde Taliban’ın başşehir Kabil’e girmesiyle ülkeyi terk etmiş ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne sığınmıştı.