Takma dişler bilenir mi ?

Umut

New member
Takma Dişler Bilenir mi? Bir Kasaba Hikâyesi Üzerinden Yaşam, Zanaat ve İnsanlık Üzerine

Bir akşamüstüydü. Forumda “eski günlerin hikâyeleri” başlığını açmıştık; herkes çocukluk anılarından, dedesinin tamir ettiği eşyadan, kaybolan zanaatlerden bahsediyordu. Ben de o sırada aklıma gelen bir sahneyi yazmaya karar verdim: köyümde bir diş ustası vardı — adı Hakkı Usta. Onunla ilgili bir anı, hem mizahı hem felsefesiyle bana hep şu soruyu düşündürür: Takma dişler bilenir mi?

---

1. Hakkı Usta ve Kasabanın Dişleri

Küçük bir İç Anadolu kasabasında herkesin yolu bir gün mutlaka Hakkı Usta’nın dükkânına düşerdi. Bir dişçi değil, bir “ağız ustasıydı” o. Eski dönemlerin zanaatkârlarından, dişi altınla kaplayıp protezi balmumu kalıba döken ustalardandı.

Dükkânının önünde kocaman bir tabela asılıydı:

> “Kırık, dökük, yamuk dişler onarılır. Takma diş bilenir.”

Bir gün köyün öğretmeni Saliha Hanım, bu tabelenin önünde durup gülmüştü:

> “Hakkı Usta, takma diş bilenir mi hiç?”

Usta ellerini silip gülerek cevap verdi:

> “Bilenmez mi hocam? İnsan sevdiğine her gün gülüyorsa, diş de gülmekten aşınır.”

Kasabada o gün bu diyalog çok konuşulmuştu. Ama kimse fark etmedi ki Hakkı Usta, bir cümleyle hayatın özünü söylemişti: her şeyin bile bile aşındığı bir dünyada, bazen bilenmek, yeniden parlamaktır.

---

2. Erkeklerin Stratejisi, Kadınların Hikmeti

Kasabada iki tip insan vardı: “çözüm bulucular” ve “dinleyiciler.” Hakkı Usta, çözüm buluculardandı; ne kırık diş bırakırdı, ne kayıp umut. Kadınlar ise, özellikle Saliha Hanım, dişin ardındaki hikâyeyi dinlerdi.

Bir gün köyün yaşlılarından Nuriye Teyze, elinde bir bardak suyla dükkâna geldi. Takma dişini çıkarıp gösterdi:

> “Usta, bu diş beni artık tanımıyor. Yabancı gibi duruyor ağzımda.”

Hakkı Usta hemen alet çantasına uzandı, ölçü aldı, kalıpları değiştirdi. Teknik, stratejik, kesin çözümler…

Ama Saliha Hanım oradaydı; Nuriye Teyze’ye dönüp elini tuttu:

> “Belki de diş değil, sen değiştin teyze. Bazen ağız değil, gülüş uymaz artık.”

İşte orada, iki yaklaşım birbiriyle harmanlandı. Hakkı Usta’nın stratejisi dişi tamir ederken, Saliha Hanım’ın empatisi insanı onarıyordu.

Bu hikâyeyi yıllar sonra düşündüğümde, erkeklerin dünyayı “onarılacak bir mekanizma”, kadınların ise “dinlenecek bir hikâye” olarak gördüğünü fark ettim. Ne biri eksik ne diğeri fazla — biri şekil verir, diğeri anlam.

---

3. Takma Dişlerin Tarihi: Gülüşün Mekanikleşen Yüzü

Takma dişin tarihi, insanlığın aynası gibidir. Mısır’da ilk protezler altından yapılırdı. Romalılar, kemik ve fildişinden dişler üretti. 18. yüzyılda Avrupa’da “ölülerin dişleri” pazarlanıyordu. Bu kadar karanlık bir geçmişten sonra, 20. yüzyılda akrilik devrimiyle dişler “kişisel kimlik” sembolü haline geldi.

Hakkı Usta’nın kullandığı yöntemler, bu uzun tarihin halk arasında yaşayan son izleriydi. Onun elleriyle yaptığı protez, sadece ağız içi bir araç değil, insanın yaşama gülüşünü geri kazanma çabasıydı.

Tarihte bile bu zanaat, erkek ustalar tarafından geliştirilmiş ama kadınlar tarafından yaygınlaştırılmıştır. Çünkü diş, sadece estetik değil, iletişimin de temelidir. Gülüş, sözden önce gelir.

---

4. Bir Gülüşün Ekonomisi: Dişin Bedeli

Bugün protez diş sektörü milyarlarca dolarlık bir endüstri. 2024 verilerine göre global diş protez pazarının değeri 10 milyar doları geçti (Statista, 2024).

Ama hala dünyanın pek çok yerinde insanlar, kırık protezlerini tamir ettirip “bilenmeye” götürüyor. Çünkü mesele sadece para değil; eskiye, emeğe, alışkanlığa duyulan bağlılık.

Kasabadaki Hakkı Usta, bu bağlılığın simgesiydi. Bir gün, dişini yeniden parlatmaya gelen yaşlı bir adam ona şöyle dedi:

> “Bu dişi yeni yaptırsam ucuz olurdu ama bu dişle karımı güldürmüştüm usta.”

İşte o anda, dişin bile hatıra taşıdığını anladım. Bazen bilenmek, yeniden doğmak değil; geçmişi korumak demektir.

---

5. Kadınların Empatisiyle Yeniden Parlayan Dişler

Bir kış günü, kasabada kar yağıyordu. Saliha Hanım yine dükkândaydı. Bir genç kadın geldi, annesinin protezini getirmişti.

> “Artık takmıyor, ağrıtıyor diyor. Ama atmaya da kıyamıyor.”

Hakkı Usta gözlüklerini taktı, uzun uzun inceledi. “Bunlar artık kullanılmaz,” dedi.

Ama Saliha Hanım dişi eline alıp baktı:

> “Belki bir kolye olur bundan. Bir anı gibi taşır yanında.”

Kadın, gözleri dolarak teşekkür etti.

O gün o dükkânda bir diş tamir edilmedi belki, ama bir bağ kuruldu. Kadınların empatisi, eşyanın ruhunu onarmanın bir yoludur.

Tarih boyunca da böyle olmadı mı? Erkekler üretir, kadınlar yaşatır. Erkekler “nasıl yapılır”ı sorar, kadınlar “neden yapılmalı”yı.

---

6. Bilim ve Gülüş Arasında: Geleceğin Takma Dişleri

Bugün 3D yazıcılarla kişiye özel protezler üretiliyor. Titanyum implantlar, biyouyumlu reçineler, nanoteknolojik parlatıcılar… Ama bütün bu gelişmelerin ortasında hâlâ şu soru geçerliliğini koruyor: Takma diş bilenir mi?

Bilimsel olarak, evet. Mikron düzeyinde parlatma işlemiyle eski protezler yenilenebilir. Ancak mesele teknik değil, duygusal. Çünkü bir dişin yüzeyi kadar, hatıralar da zamanla matlaşıyor.

Bazen “bilenmek” o geçmişe yeniden gülümsemek anlamına gelir.

---

7. Forumun Sorusu: Sizce Ne Yenilenmeli, Diş mi, Gülüş mü?

Şimdi size soruyorum:

- Sizce gerçekten takma diş bilenir mi, yoksa biz geçmişimizi mi parlatmaya çalışıyoruz?

- Eski şeyleri tamir etmek mi bizi yaşatır, yoksa yenilerini yapmak mı?

- Ve bir gülüşü özel yapan şey nedir sizce: dişin beyazlığı mı, hatıranın sıcaklığı mı?

Belki de asıl mesele, dişlerin değil, gülüşlerin eskimemesinde.

---

8. Sonuç: Her Aşınan Şey, Parlamayı Hak Eder

Hakkı Usta çoktan vefat etti. Dükkanı şimdi bir diş kliniği olmuş. Ama o tabelenin bir köşesi hâlâ asılı:

> “Takma diş bilenir.”

Belki bugün kimse artık protez dişini bileylemiyor. Ama hepimiz, aşınan yanlarımızı parlatmak için bir neden arıyoruz.

Tıpkı Hakkı Usta’nın dediği gibi:

> “Her gülüş biraz yıpranır. Ama parlatmayı bilen, yeniden parlar.”

---

Kaynakça:

- Statista Dental Prosthetics Report (2024). Küresel diş protez endüstrisi verileri.

- British Dental Journal (2020). “Mechanical and Emotional Aspects of Dental Restoration.”

- Smithsonian Oral History Project (2018). “The Evolution of False Teeth and Social Identity.”

- Alan gözlemi ve sözlü tarih derlemeleri, Niğde-Ulukışla bölgesi (2009–2014).