Ceren
New member
Kırgızistan Vize İstiyor Mu? Yoksa Pasaporta Bakıp “Abi Sen Gel, Çay İçelim” mi Diyor?
Arkadaşlar selam! Şimdi şöyle bir durum var: Tatil planı yapıyoruz, kafamızda Kırgızistan... Yani, Orta Asya’nın tam göbeği, at üstünde selfie çekilebilen ender ülkelerden biri. Ama işin kritik sorusu: **“Vize istiyor mu, istemiyor mu?”** İşte bu soru öyle bir soru ki, erkek forumdaşlarımız hemen Google Maps açıp sınır geçiş güzergâhlarını hesaplıyor, “Abi direk Bişkek’e iniyoruz, oradan 200 km sağ yap, tamam” diyor. Kadın forumdaşlarımız ise “Ya acaba vize memuru bize çay ikram eder mi, pasaport damgasını kalp şeklinde basar mı?” diye ilişki odaklı bir vizyon çiziyor.
Şimdi gelin, bu konuyu hep beraber stratejik, empatik ve bol kahkahalı bir şekilde masaya yatıralım.
---
1. Erkek Stratejisi: “Plan Yapalım, Sonra O Planı Bozalım”
Erkek forumdaşlarımız için vize konusu tamamen bir satranç oyunu. Adam önce “Abi ben şuradan bakayım, Türk vatandaşına 30 gün vizesiz giriş hakkı var mı?” diye araştırıyor. Sonra bir Excel dosyası açıyor, sekmeler arasında vize fiyatlarını karşılaştırıyor, yanına uçak biletini koyuyor, bir de orada yiyeceği mantının fiyatını ekliyor.
Ama gel gör ki, en sonunda plan hep şu cümleyle çöküyor:
“Abi zaten pasaport polisi ne anlar bizim Türkçe’den, el işaretiyle hallederiz.”
Erkek çözüm odaklıdır, ama o çözüm genelde “Gideriz, bakarız, bir şekilde hallolur”a bağlanır. Yani adam 3000 km öteye gider ama cebinde sadece 20 dolar bozdurmuştur. Çünkü kafasında hep bir strateji vardır: **“Abi orada tanıdık buluruz.”**
---
2. Kadın Yaklaşımı: “Peki Vize Memurunun Annesi Ne Düşünür?”
Kadın forumdaşlarımız ise bambaşka. Onlar için vize sadece bir evrak işi değil, aynı zamanda bir sosyal ilişki. Hemen senaryolar başlar:
* “Ya şimdi vize memuru gergin çıkarsa ben ona gülümseyeyim mi?”
* “Belki ona Türk lokumu götürsek, bizi daha sıcak karşılar.”
* “Ya da pasaport fotoğrafım kötü çıkmış, adam bana acır mı acaba?”
Kadınlar olayın tamamen empati tarafındadır. Çünkü onlar bilir ki vize, sadece damga değil; damganın ardında bir insan vardır. O insanın belki sabah kahvesi soğumuştur, belki evde çocuğu ders çalışmıyordur. Yani kadın vizyonu şudur: **“Kırgızistan’a giriş yapmadan önce vize memurunun kalbini kazanmak lazım.”**
---
3. Forumda Ortak Nokta: “Abi Mantı Var mı Mantı?”
Gelelim forumun en kritik birleşme noktasına. Erkekler stratejik hesap yapıyor, kadınlar empatik senaryolar kuruyor… Ama konu dönüp dolaşıp **yemeğe** geliyor. “Abi Kırgız mantısı var mı? Var. O zaman vize önemli değil.”
Zaten forum kültüründe şöyle bir şey vardır:
* Erkek: “Abi 30 gün vizesiz girebiliyoruzmuş, ben hesapladım.”
* Kadın: “Ayy harika, orada at çiftlikleri varmış, çok tatlı değil mi?”
* Ortak ses: “Mantı yiyelim.”
Yani vizeler, pasaportlar, damgalar… Hepsi sadece mantıya giden bir yolun bürokratik engelleri.
---
4. Vizesizse Tamam, Vize İstiyorsa da Çaktırmayın
Kırgızistan’ın Türk vatandaşlarına sağladığı kolaylık aslında forum ruhuna çok uygun. Çünkü “Vizesiz girilir” cümlesi erkekler için “Abi strateji tuttu” anlamına gelirken, kadınlar için “Ne güzel, insanlar bize güveniyor” demektir.
Ama diyelim ki bir gün işler değişti ve vize istendi. O zaman erkek forumdaşımız şöyle der:
“Abi sorun yok, online başvururuz, çıktısını alırız, olur biter.”
Kadın forumdaşımız ise şöyle yaklaşır:
“Ya keşke vize memuruyla biraz sohbet edebilsek, belki bizim ülkeye gelir, misafirimiz olur.”
Sonuç? Vize de olsa, vizesiz de olsa, Türk forumdaşlar bir yolunu bulur. Çünkü biz zaten dünyaya şu mottoyla bakıyoruz:
**“Olmaz diye bir şey yoktur, varsa da çaktırmadan olur.”**
---
5. Forumdaşlara Sorular: Sizin Taktik Ne Olurdu?
Şimdi buradan size topu atıyorum sevgili forumdaşlar:
* Erkek forumdaşlarımız, sizce Kırgızistan’a giderken daha çok hangi strateji lazım? Excel mi, yoksa “abi bir şekilde hallolur” mu?
* Kadın forumdaşlarımız, sizce pasaport kontrolündeki memurla nasıl bir empati kurulmalı? Ona çikolata götürsek ayıp olur mu?
* Ve en önemlisi: Mantı yer miyiz, yoksa lagman mı tercih edersiniz?
---
Sonuç: Kırgızistan = Vizesiz Mantı Rüyası
Özetle sevgili forumdaşlar, Kırgızistan şu an Türk vatandaşlarına 30 güne kadar **vize istemiyor.** Yani elinizi kolunuzu sallayarak Bişkek’e gidebilir, Issık Göl’de gölgeye uzanabilir, sonra da mantınızı mideye indirebilirsiniz. Ama unutmayın: Erkekleriniz stratejiyle, kadınlarınız empatiyle, forumdaşlarınız ise geyikle bu süreci renklendirecek.
Şimdi söz sizde: “Abi ben giderim, memurla muhabbet açarım” diyen mi haklı, yoksa “önce mantının fotoğrafını paylaşalım” diyen mi? Haydi bakalım, yorumlara bekliyorum.
Arkadaşlar selam! Şimdi şöyle bir durum var: Tatil planı yapıyoruz, kafamızda Kırgızistan... Yani, Orta Asya’nın tam göbeği, at üstünde selfie çekilebilen ender ülkelerden biri. Ama işin kritik sorusu: **“Vize istiyor mu, istemiyor mu?”** İşte bu soru öyle bir soru ki, erkek forumdaşlarımız hemen Google Maps açıp sınır geçiş güzergâhlarını hesaplıyor, “Abi direk Bişkek’e iniyoruz, oradan 200 km sağ yap, tamam” diyor. Kadın forumdaşlarımız ise “Ya acaba vize memuru bize çay ikram eder mi, pasaport damgasını kalp şeklinde basar mı?” diye ilişki odaklı bir vizyon çiziyor.
Şimdi gelin, bu konuyu hep beraber stratejik, empatik ve bol kahkahalı bir şekilde masaya yatıralım.
---
1. Erkek Stratejisi: “Plan Yapalım, Sonra O Planı Bozalım”
Erkek forumdaşlarımız için vize konusu tamamen bir satranç oyunu. Adam önce “Abi ben şuradan bakayım, Türk vatandaşına 30 gün vizesiz giriş hakkı var mı?” diye araştırıyor. Sonra bir Excel dosyası açıyor, sekmeler arasında vize fiyatlarını karşılaştırıyor, yanına uçak biletini koyuyor, bir de orada yiyeceği mantının fiyatını ekliyor.
Ama gel gör ki, en sonunda plan hep şu cümleyle çöküyor:
“Abi zaten pasaport polisi ne anlar bizim Türkçe’den, el işaretiyle hallederiz.”
Erkek çözüm odaklıdır, ama o çözüm genelde “Gideriz, bakarız, bir şekilde hallolur”a bağlanır. Yani adam 3000 km öteye gider ama cebinde sadece 20 dolar bozdurmuştur. Çünkü kafasında hep bir strateji vardır: **“Abi orada tanıdık buluruz.”**
---
2. Kadın Yaklaşımı: “Peki Vize Memurunun Annesi Ne Düşünür?”
Kadın forumdaşlarımız ise bambaşka. Onlar için vize sadece bir evrak işi değil, aynı zamanda bir sosyal ilişki. Hemen senaryolar başlar:
* “Ya şimdi vize memuru gergin çıkarsa ben ona gülümseyeyim mi?”
* “Belki ona Türk lokumu götürsek, bizi daha sıcak karşılar.”
* “Ya da pasaport fotoğrafım kötü çıkmış, adam bana acır mı acaba?”
Kadınlar olayın tamamen empati tarafındadır. Çünkü onlar bilir ki vize, sadece damga değil; damganın ardında bir insan vardır. O insanın belki sabah kahvesi soğumuştur, belki evde çocuğu ders çalışmıyordur. Yani kadın vizyonu şudur: **“Kırgızistan’a giriş yapmadan önce vize memurunun kalbini kazanmak lazım.”**
---
3. Forumda Ortak Nokta: “Abi Mantı Var mı Mantı?”
Gelelim forumun en kritik birleşme noktasına. Erkekler stratejik hesap yapıyor, kadınlar empatik senaryolar kuruyor… Ama konu dönüp dolaşıp **yemeğe** geliyor. “Abi Kırgız mantısı var mı? Var. O zaman vize önemli değil.”
Zaten forum kültüründe şöyle bir şey vardır:
* Erkek: “Abi 30 gün vizesiz girebiliyoruzmuş, ben hesapladım.”
* Kadın: “Ayy harika, orada at çiftlikleri varmış, çok tatlı değil mi?”
* Ortak ses: “Mantı yiyelim.”
Yani vizeler, pasaportlar, damgalar… Hepsi sadece mantıya giden bir yolun bürokratik engelleri.
---
4. Vizesizse Tamam, Vize İstiyorsa da Çaktırmayın
Kırgızistan’ın Türk vatandaşlarına sağladığı kolaylık aslında forum ruhuna çok uygun. Çünkü “Vizesiz girilir” cümlesi erkekler için “Abi strateji tuttu” anlamına gelirken, kadınlar için “Ne güzel, insanlar bize güveniyor” demektir.
Ama diyelim ki bir gün işler değişti ve vize istendi. O zaman erkek forumdaşımız şöyle der:
“Abi sorun yok, online başvururuz, çıktısını alırız, olur biter.”
Kadın forumdaşımız ise şöyle yaklaşır:
“Ya keşke vize memuruyla biraz sohbet edebilsek, belki bizim ülkeye gelir, misafirimiz olur.”
Sonuç? Vize de olsa, vizesiz de olsa, Türk forumdaşlar bir yolunu bulur. Çünkü biz zaten dünyaya şu mottoyla bakıyoruz:
**“Olmaz diye bir şey yoktur, varsa da çaktırmadan olur.”**
---
5. Forumdaşlara Sorular: Sizin Taktik Ne Olurdu?
Şimdi buradan size topu atıyorum sevgili forumdaşlar:
* Erkek forumdaşlarımız, sizce Kırgızistan’a giderken daha çok hangi strateji lazım? Excel mi, yoksa “abi bir şekilde hallolur” mu?
* Kadın forumdaşlarımız, sizce pasaport kontrolündeki memurla nasıl bir empati kurulmalı? Ona çikolata götürsek ayıp olur mu?
* Ve en önemlisi: Mantı yer miyiz, yoksa lagman mı tercih edersiniz?
---
Sonuç: Kırgızistan = Vizesiz Mantı Rüyası
Özetle sevgili forumdaşlar, Kırgızistan şu an Türk vatandaşlarına 30 güne kadar **vize istemiyor.** Yani elinizi kolunuzu sallayarak Bişkek’e gidebilir, Issık Göl’de gölgeye uzanabilir, sonra da mantınızı mideye indirebilirsiniz. Ama unutmayın: Erkekleriniz stratejiyle, kadınlarınız empatiyle, forumdaşlarınız ise geyikle bu süreci renklendirecek.
Şimdi söz sizde: “Abi ben giderim, memurla muhabbet açarım” diyen mi haklı, yoksa “önce mantının fotoğrafını paylaşalım” diyen mi? Haydi bakalım, yorumlara bekliyorum.